İstanbul’da Ziyaret Edilmesi Gereken 7 Yer

İstanbul’da Ziyaret Edilmesi Gereken 7 Yer

İstanbul’da ziyaret edilmesi gereken 7 yer başlıklı yazımızı aşağıda beğeninize sunmuş bulunmaktayız.

İstanbul’da Ziyaret Edilmesi Gereken 7 Yer :

  1. Ayasofya Müzesi

Ayasofya, İstanbul’da Tarihi Yarımada’da yer alan bir müzedir. Dünyanın en bilindik ibadethanelerinden biri olan Ayasofya 3 kez inşa edilmiş ve son halini 537 senesinde almıştır. İstanbul’un fethinin ardından cami olarak ibadete açılan Ayasofya’ya mihraplar, minber, müezzin mahfilleri, vaaz kürsüsü ve maksureler eklenmiştir. Ayasofya 1935 yılından beri müze olarak her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği tarihi bir yapıttır. Müzede, Osmanlı Sultanlarının zaferle döndükleri seferlerden getirmiş oldukları birçok değerli eser de sergilenmektedir.

Ayasofya Müzesi’ne ziyaretler yaz döneminde 09.00-19.00, kış döneminde ise 09.00-17.00 saatleri arasında yapılabilmektedir.

Ayasofya;

  • Dünyanın en eski ve en hızlı inşa edilmiş katedralidir.
  • Dünyanın en büyük 4. katedralidir.
  • Dünyanın en uzun süreyle ibadet yeri olmuş yapılarından biridir.
  1. Topkapı Sarayı

Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihini yansıtan Topkapı Sarayı, 400 yıl boyunca sultanların ve ailelerinin yaşam yeri olmuştur. Aynı zamanda dönemin yönetim ve eğitim merkezi halindeydi.  Tıpkı Ayasofya Müzesi gibi Topkapı Sarayı da Tarihi Yarımada’da yer almaktadır. Saray, Osmanlı İmparatorluğu’nun düğünlerine, tahta çıkma törenlerine, hüzünlü hikâyelerine ev sahipliği etmiştir. Saray’da Harem, Has Oda, Hırka-ı Saadet, Babü’s Saade, Köşkler Bahçesi gibi görülmesi gereken birçok alan vardır.

Müze, yaz döneminde 09.00 – 18.40, kış döneminde ise 09.00 – 16.45 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

  1. Kapalı Çarşı (Grand Bazaar)

Tarihi Yarımada’nın gözde yerlerinden birisi de Beyazıt’ta 550 yıllık tarihe sahip olan Kapalı Çarşıdır. Grand Bazaar adıyla da tanınan Kapalı Çarşı, içinde sokakları ve dünyanın altın piyasasına yön veren kuyumcularıyla bilinmektedir. İstanbul’un en eski çarşısında alışveriş de yapılabilmekte olunup, buradan alınan her şeyin İstanbul’un ruhunu yansıtmaktadır. Yılda 91 milyon turiste ev sahipliği yapan çarşı, dünyanın en fazla ziyaret alan turistik mekanlarından biridir.

  1. Bozdoğan Su Kemeri

Roma Dönemi’nde şehirlere su sağlamak amacıyla Roma İmparatoru Valens tarafından 4. yüzyılın sonlarında kurulmuş olan  su kemerlerinden çok azı sağlam kalabilmiştir. Deniz seviyesinden 63 metre yukarıda bulunan kemer,  971 metre uzunluğa sahiptir. Unkapanı’nda yer alan Bozdoğan diğer bir adıyla Valens Su Kemeri, eşine az rastlanan bir uzunluğa ve sağlamlığa sahiptir.

  1. Yerebatan Sarnıcı

İstanbul’daki en büyük kapalı sarnıç olan Yerebatan Sarnıcı, Bizans Dönemi’nde sarayın su ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptırılmıştır. Dikkat çekici sütunları ve Medusa heykeli ile birçok turistin ziyaret ettiği tarihi bir mekândır. Günümüzde içinde birçok sanat etkinliği yapılmakta olan Yerebatan Sarnıcı’nda konserler ve dinletiler, katılımcılara büyülü anlar yaşatmakta ve eşsiz hatıralar bırakmaktadır.

Sarnıcın nem oranı astım hastalarının sağlığı açısından sakıncalı olabilmektedir.

  1. Çemberlitaş

İmparator I. Konstantin onuruna, MS 330 yıllarında İstanbul’un yedi tepesinden birine dikilen Çemberlitaş sütunu, zamanla bütün bir semte adını vermiş.

İlk yapıldığında sütunun en tepesinde güneşi selamlayan bir Apollon heykeli olan yapıt, İstanbul’a dikildiğinde İmparator Konstantin kendi heykelini sütunun üstüne yerleştirtmiştir. Daha sonra tekrar Bizans imparatorları Julianus ve Theodosius’un heykelleri konulmuş ancak 1081’de sütüne isabet eden yıldırım nedeniyle hasarlanmış ve üzerindeki heykel devrilmiştir. I. Aleksios sütunu onartmış ve üzerine bir başlık ile büyük bir haç koydurtmuştur.

İstanbul’un fethinden sonra üzerindeki haç indirilmiş ve Çemberlitaş 1470’li yıllardan sonra I. Selim döneminde yenilenmiştir. Sütunun tekrar bir yangın geçirmesi ve mermerlerin zedelenmesi sebebiyle demir çemberler ile sarılan anıt sağlamlaştırılmıştır. Bu sebeple adı Çemberlitaş olarak anılmıştır.

  1. Galata Kulesi

528 senesinde inşa edilmiş olan yapı, İstanbul Boğazı ve Haliç’e hâkim konumdadır. Fener kulesi olması amacıyla inşa edilmiş olan Galata zaman zaman zindan olarak da kullanılmıştır. 1204’te IV. Haçlı Seferi’nde ciddi tahrip edilmiş olan kule, 1348’de “İsa Kulesi” olarak Cenevizliler tarafından yığma taşlar kullanılarak Galata surlarına ek olarak yeniden yapılandırılmış ve kentin en büyük binası haline gelmiştir. Türklerin kuleyi eline geçirmesinden hemen sonra her yüzyıl tamir edilmiştir.  17. yüzyılın ilk yarısında Hezarfen Ahmet Çelebi, Okmeydanı’nda rüzgârları kollayıp uçuş denemeleri yaptıktan sonra, tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takmış ve 1638’de Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçmuştur. Bu uçuş Avrupa’da büyük ilgi ile karşılanmıştır.

Galata Kulesi, şimdilerde en tepesine çıkıp İstanbul’un eşsiz siluetini izlemek amacıyla uzun sıralar oluşturan insanlar için önemli bir simge haline gelmiştir. Aynı zamanda bir rivayete göre kuleye birlikte çıkan âşıkların sonunda evlendikleri söylenmektedir.

Özel İçerikler Burada: Diğer Yazıları Kaçırmayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

meritking meritking güncel giriş kingroyal kingroyal giriş madridbet giriş